Terapi ama Nasıl?

Toplumumuzda günbegün psikoterapiye bakış değişiyor. Daha önce bireyler; yalnızca tanılar, belirli problem alanları ve zorluklar için terapiye başvurulabileceğini düşünürken şimdilerde kendini anlamak isteyen, tanımak ve keşfetmek isteyen insanlar da psikoterapistlerin kapısını çalabiliyor. Elbette ki pek çok yaklaşım ve bu yaklaşımlarla yürütülen terapilerin daha verimli(!) olacağı bazı çalışma alanları mevcut. Bunlar entelektüel bilgi olarak nitelendirilebilecek olsa da terapi sürecinin nasıl işlediği büyük bir soru işareti, onu deneyimlemeyenler tarafından adeta bir muamma.

Modern anlamda psikoterapinin Freud ile başladığı kabulüyle kendisinin süreç ile ilgili şu sözlerini alıntılamak anlamlı olacaktır:

“Çok şaşırarak farkına vardık ki, olayı uyaran anıyı tamamen aydınlatmayı ve buna eşlik eden duygulanımı ortaya koymayı başardığımız ve hasta da bu olayı olabildiğince ayrıntılı bir şekilde açıklayıp, duygulanımı kelimelere döktüğü zaman, bütün bireysel histeri belirtileri aniden ve kalıcı bir şekilde ortadan kalkmaktaydı. Duygulanım olmaksızın hatırlama ise hiçbir sonuç vermiyordu.”1

Terapiye giden bireylerin farkındalık düzeyleri, sürece katkıları elbette ki birbiriyle farklılık gösterecektir. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi terapiyi işler kılan şeyin duygulanımın yaşanması olduğundan söz edebiliriz. Rahatsızlık yaratan kaynakların psikanalitik olarak incelenmesinden doğan salt entelektüel bilgi kesinlikle yetersizdir. Aksi halde herhangi bir hasta, herhangi bir psikanaliz ders kitabını okuyarak iyileşebilirdi. Bu sebeple psikanalitik tedavi açısından, etkin bir içgörüye duygusal bir deneyim mutlaka eşlik etmelidir. 2

Elbette bu, zor bir iştir. Yaşamın en erken dönemlerinden başlayarak, tatsız olan durumlardan kaçınmamızı sağlayan, az çok otomatikleşmiş mekanizmalarımız vardır. 3 Yaşamın erken dönemini işaret eden arkaik bağlar, her ne kadar büyümeyi baskılasa da, bireylerin bildikleri birincil güvenlik hissini sağlamaktadırlar.4 Terapide birey serbest çağrışım ile deneyimlerinden bahsederek duygulanımı yeniden ve yeniden yaşar. Ancak burada deneyimden söz ettiğimizde “nesnel gerçekleri” konuşmuyoruz, sözünü ettiğimiz şey çocuğun/bireyin gelişiminin çeşitli düzeylerinde dış dünya ve nesnelerle etkileşimlerinden edindiği deneyimlerdir. 5 Süreç devam ettikçe birey, yeni davranışlarını önce analitik ortamda sonra da dış dünyada sınar. 6-7 Psikanalitik ortam aracılığı ve terapistiyle kurduğu ‘yeni’ ilişkilenme biçimiyle odada var olur. Terapist ise bilinçdışı olanın bilince ulaşmasına, tam da ortaya çıkacağı anda onu isimlendirerek yardım ederek orada bulunur.8

Hasta ve terapistin birlikte yürüttüğü bu sürecin orta-uzun vadeli olduğunu düşünürsek bunun yıllara yayılan ve dinamik bir süreç olduğunu ve sürecin öznesine has bir deneyim olduğunu görürüz.

Tüm bunları bilmenin, terapi sürecini bilmek olmadığını ekleyerek öznel deneyimle şekillenen terapiye bir keşif kapısı açmanın merakını diri tutma dileğiyle.

*Yer yer kullanılan ‘hasta’ sözcüğü, psikanalitik kurama has bir kavramdır ve danışan kelimesi anlamına gelir.

*Bu yazı psikodinamik terapiler üzerinden inşa edilerek yazılmıştır.

Kaynaklar detaylıca aşağıda bulunabilir.

1- S. Freud, (1895). “Studies on Hysteria”, Standard Edition, 2, Hogarth Press, Londra.

2- J. Sandler, C. Dare ve A. Holder, (2021). “Hasta ve Analist”, 2. Baskı, Bağlam Yayıncılık, İstanbul.

3- J. Sandler, A. Freud, (1985). “The Analysis of Defense, International Universities Press, New York.

4- H. Muslin, (1986). “On working through in self psychology”, A. Goldberg, Progress in Self Psychology, Vol. 2. International Universities Press, New York.

5- A.F. Valenstein(bildiri), (1974). “Panel: Transference”, International Journal of Pycho-Analysis, 55:311-321.

6- R.R. Greenson, (1965). “The problem of working through”, M. Schur(Ed.), Drives, Affects, Behavior, International Universities Press, New York.

7- R.R. Greenson, (1966).”Comments on Dr. Limeritani’s paper”, International Journal od Psychoanalysis, 47:182-285

8- O. Fenichel, (1945). The Psychoanalytic Theory of Neurosis, Routledge&Kegan Paul, Londra.

Tavsiye Edilen Yazılar